Bu Blogda Ara

Sevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2021 Salı

Kaybolan Değerler diye bir şey yok..

 Bayramlar Yaklaşıyor, Pandemin vermiş olduğu kısıtlama, Psikolojimizin iyice yıprandığı şu dönemlerde bize en iyi gelecek şey sevdiklerimize sarılmak ama maalesef buda mümkün değil, 

Gazetenin birinde geçen senenin bir haberini okudum, Habere gelmeden önce dünya hayatının tamamen dinin ne olursa olsun menfaat dünyası olduğu açık ve net belli, Bundan kurtulmanın en iyi yolu Peygamberimizi takip etmemiz gerektiğini defalarca söyledik, Ben bunu sadece sizlere değil kendi kendime de defalarca söylüyorum. 

Hayatımız o kadar bazen sıradan devam ediyor ve herşey alışkanlık haline geliyor ki onu kaybetmekten korkuyoruz. Şu bilmek gerekir, Dünyayı nasıl yaşarsan yaşa bu imtihan bitecek. iyi veya kötü olduğunu az çok bileceksin, Her seferinde dua ediyorum ki Allah bizim bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlarımızı af etsin.

Gelelim gazetedeki habere, Belediyelerin Kurban için getirilen hayvanların işgal ettiği yerler için aldığı muhteşem paralara.

Yöneticiler şunu anlamıyor, En üst seviyeden en alt seviyede olan kişi devlet kurumu içinde ise Halk'a hizmet etmek zorunda, Neden zorunda, Halk çalışır, Kendine aldığı sakızın dahi vergisini verir sen o vergi ile helal para kazanıyorum sanıyorsun amma hizmet etmediğin için haram yemiş oluyorsun. Şunu açık ve net ortaya koyalım, Bütün kurumlar insan çözüm odaklı kurulmuştur ve Halkına hizmet etmek zorundadır, sen hani tıkır tıkır maaşını alırken devlete vergisini zorlaya ödeyen Ahmet amca varya işte onun yatırdığı parayla evini çoluk çocuğu doyuruyorsun ve Büyüklerimizin bir sözü vardır, ' Devlete verilen her kuruş sadaka niyetine geçer' Yani devlet kurumu ateşten bir gömlek. Ona göre bilinmeli.

Adam Kars'dan bir kamyonla 2 gün hayvanları ile kurbanını kes diye  yol alıyor, Sen veya siz kalkıp bu adamdan işgaliye parası talep ediyorsun.

15 Gün için nerdeyse günlüğü 1500 lira para almak nedir!

Hayvanların pislettiği yeri temizleme parası mı? veya bilmediğimiz her ne varsa ise!

Ayıp mini etekle kırıta kırıta gezen genç kızın yaptığı değil, ayıp sizin yaptığınız, Her ne olursa olsun, Anadoludan gelen misafirdir, yemeğini yatacağı yeri dahi senin veya sizin temin etmeniz gerekirken üstüne adamları soyuyorsunuz, Bu yıllardır alışıla gelmiş bir durum olabilir ama biline ki yanlış bir uygulama. Bizim örf ve adetlerimizde buna yer olmamalı.

Kapı çalar, içeri giren kişiyi ALLAH'ın misafiri bilir, Karnını doyurur isteklerini yerine getirmek için can atarsın.

Demem o ki yapmayın, İnsanımızı küstürmeyin, Çalışın, bırakın 3 beş kuruş veya zaman sizden gitsin, Bunlar zarar değil kazançtır.


27 Ekim 2020 Salı

Samimiyet varsa Sevgide var...

 Bazen kendi kendinize hiç diyor musunuz nasıl bir yere düştük! Sizi kendi kendinize konuşturan basit bir ikilem içinde kalan bireylerin doğru ile yanlışı ayırma neticesinde yansıttığı samimiyetsiz bedel dilidir.

Bir insan neden samimiyetsiz olur ki?

İnna Lillâhi ve İnnâ İleyhi Raciûn Türkçe manası ne demek? "Şüphesiz biz Allah'a aitiz ve şüphesiz O'na dönüyoruz" 

Her canlı ölümü tadacaktır veya Küllu şey'in halikun illa vechehu" " Herşey helâk olup gidicidir - Ona bakan yüzü müstesnâ,

Dünya gelip geçici, duraklama yerimizdir, Göğsünde iki kafes arasında taşıdığın ruhun çağrılış zamanı gelmeden, Bedenin yere un çuvalı gidi yığılmadan kendine gel ve doğru yolu bul.

Seni sana anlatanları boş ver, Seni senden başkası tanıyamaz, İnsanlara hata yapmaktan özellikle yalan söylemekten kaçın, 3 dk samimi 5 dakika ne olduğu belirsiz davranışlarda bulunma, Çıkarların için kimlik değiştirme.



22 Ekim 2020 Perşembe

Ve İnsan

 Bu dünya kaç bin yıllık? 

Hadi soruyu değiştirelim;

Sen bu dünyayı ne kadar tanıyorsun?

 Karamsar olalım Kurtların sonsuzluk çizgisinde yürürcesine kendimize bir soru daha soralım, 

Kendini ne kadar tanıyorsun?

Kendince cevaplar geldiğinde bende yazı ile düşüncelerinden başlayacağım seni anlatmaya,

Sen bu dünyanın cevherisin, Bir o kadar da çöplüğü, 

Sen bu dünyada var olabilecek en iyi varlıksın, Bir o kadarda en kötüsüsün!

Bu sıralamalar bir cilt dolar taşar, 

Nasıl yaşıyorsun? bir pencereden baktığında kendini nasıl tanımlarsın, İnsanlara yansıttığın benlikle içinde bulunduğun benlik aynı mı?

Seni tanıyan insanlar hangi benliğini tanıyor, O benliğe alışabildin m o seni sevdi mi?

Bu karmaşık gibi gözüken psikolojik beyin savaşları seni karamsarsızlığa kimliksizliğe her defasında yeni başlangıçlara sürükler.

Önce Kendi Bul.

Zamanında değer verdiğim bir insan; İnsanlara kendi gerçek benliğimle cevap vermiyorum demişti.

Karşınızdaki insanın gözü kör sağır ve dilsiz olması dahi vermiş olduğunuz sahte enerjiyi anlar.İnsanın konuşması insanın %15 kısmını tanıtır geri kalan beden dili ve yaymış olduğunuz enerjide saklıdır. Bir insanın hayatında ömürlük olmak isterseniz sadece sizin o enerjiyi hissetmeniz yetecektir.

Burada esas konu kendi benliğinize daha sahip olamamışken bir çok konuda profesör gibi davranmak hatta ve hatta profesör olmadığınız halde O moda girip üst makamlarda bulunan özel ve kamu fark etmeksizin küfür ederek cevaplandırırsınız, Konuyu unuttuğunuz için hatalı tarafı karşısı zanneder yaşamaya devam edersiniz.

Sessizliği, hakkınız yenildiği durumla karıştırmamanızı, Olayların iç yüzünü öğrenmeden ilk adımı atanın siz olmamanızı tavsiye ederim.

Dağ dağa küsmüş haberi olmamış; Kan bağı olsun veya kan bağı olmayan sevdiğiniz birileri kendi ön yarılarında sizi yargılamış idam etmişse bu kararın sonuçları sizin elinizde, Buradaki olay davranış şekillerini değerlendirmek, ' Sidikliye bak, mesaj yazarsın cevap vermez ararsın telefonu açmaz veya geri dönüş yapmaz. Soğuk davranır gibi vs.' Bunlar tamimiyle ön yargının vermiş olduğu hatalı adımlar. Sizi çarmıha germiş elindeki kırbaçla bi sağınıza bi solunuza vuruyor.

Bahsetmiş olduğum konu insanda var olan basit durumlardan biri IQ derecesi düşük veya size olan sevginin önceden değerlendirilmeye alınmamış halinin resmi.

Bin yıllık dünyanın içinde 3 gün yaşayacaksın, kalemini kimin kırdığı, esasında onlar tarafından ne kadar değerlisin hiçbir önemi yok. Dünyaya birileri sevmek güzel yaşamak, birileri için ölmek, yemek içmek eğlenmek için gelmediğimiz kesin, Allah insanları yaratılış gayesini kitabında ve Peygamberler aracılığı bize bildirmiş, Bu bilgileri okuduktan sonra bir elbise gibi rafa kaldırma, bu bilgiler sen istesende istemesende senin önüne aklına gelecek al cebine koy ve her seferinde düşün cepteki neydi diye. al bak, bir daha düşün, al oku bir daha düşün.


Hayat insanla güzel, Önce kendini sev tanı yargıla, Sonrası olmayan döngüye gir.



13 Ağustos 2020 Perşembe

Sevgi

Hayatı hangi düzeyde yaşıyorsunuz?

Bu sorudan ne anladınız?

Hayat anne rahminde başlar, Annen ne kadar eğitimli ahlaklı ise sana etkisi olur, Zengilik ve fakirliklerin öncesi ve sonrası olabilir.

Kendi eğitimin ahlakın karakterin çevrene göre gelişir ve yön bulur. Bu çevre insan topluluğu, hayvan topluluğu, doğa gibi farklı çerçeveler olabilir.

Örneğin bin kişilik iş veren kendine yönetici demekten çekinir ama 15 kişilik kıçı kırık atölye sahibi ben yöneticilik yaptım diye kendini tabiri caizse kro aksanını kargadan daha kötü sesi ile düzgün konuşmaya çalışarak kendini iyi pazarlayabilir.

Buradaki durum her insandan bir şey alarak kendinde empati kurmaktan geçer ve kendine özgüveni olan bencil insanlar 100 bin kişi çalıştırsada muhatap oldukları toplasan 5 kişi olduğu için insan gibi büyük bir cevherden uzak kalır ve bencil bakışlar içinde uğurlar.

Kişisel gelişimini tamamlamış zanneden insan yanılır, Tecrübeli olan insanlar her insandan bir hikaye dinlemeye özen göstermeli iyi veya kötü dinlemeli.

Bu durum kan bağı olanlar içinde geçerli, karakter değişkendir, Genel davranışlar herşey değişkendir ve insan gün geçtikçe kendini daha iyi tanır, Yeni davranışlar çıktığında şaşkınlık geçirir ve kendinden uzaklaşır ve kendini unutur.

Akrabalar arasındaki sevginin mecbur olduğunu düşünürüz Halbuki Dostoyevski bununla ilgili çok güzel cümle kurmuştur. " Akrabalar arasında zorunlu bir sevgi bağı vardır, Oysaki sevgi öncelikle hak edilmesi gereken bir şeydir "

Kendini bilen biri asla kan bağına bakmaz, bu demek değildirki Anneye babaya saygız olun.

Çok hikayeler okudum, çocuğunu kafasının üstünden indirmeyen,giymeyip giydiren, yemeyip yediren anne babaların ne hale geldiğini.

Sevginin ana temeli herşeyi kabullenmek değildir aksine duruşunla örnek olarak hatayı doğruya iletmektir.

Dağ dağa küsmüş haberi olmamış, kendi içinde anlamlı veya anlamsız konular hakkında düşmanlıklara karşı sessizliğinizi korumanızda fayda var. DOĞRU ve YANLIŞ; Gece ve Gündüz, bugün ile yarın gibidir. Bugün doğru bildiklerin yarın yanlış yanlış bildiklerin doğru çıkacaktır.

Aile fertlerinde zorunlu sevgi düşünüldüğü için iğrençliğin, saygısızlığın ve kendine yaptığın kötülüklerin sonu gelmiyor.


Sevgi kişiliğine uygun olan herşeye bakış açının bir parçasıdır. Doğru veya yanlış olma ihtimali fazladır.

Aşk ve Sevginin kulvarları farklı olsada, biri cep telefonu diğeri Telsiz ama unutmamalı ki dünyanın gerçek gayesinin kendi egonu, dünyayı doya doya gezme, eğlenme, yeme içme yeri için gelmediğimizi unutmayalım, Allah'ı bilmek onu tanıdıkça Allah'ın izin verdiği çerçevede içinizdeki merhameti ve dünyadaki her nesneye bakış açınız değişecek sevginiz bu dünyada yaşayan herkesi ihya edecektir.