Cahil halk sert bir tepki gösterir ve O'na birden bire düşman kesilir. Ona küfür eder, taş atar. Bir gün değil, iki gün değil, birkaç ay değil, tam on üç yıl kendisine zulüm eder, eziyet çektirir. Nihayet evinden, ocağından koparıp sürgüne gönderir. Bununla da yetinmez, sığındığı yerde kendisini ve taraftarlarım rahat ettirmez.
Bütün Arabistan'ı O'na ve bir avuç taraftarlarına karşı ayaklandırır ve tam sekiz yıl kendileri için suikast hazırlar, kendilerine karşı üst üste seferler düzenleyip, saldırıya geçerler. Fakat bütün bu güçlük ve engellere rağmen o büyük insanın azmi kırılmaz. Bu halk, bu millet neden kendisine düşman kesilmiştir? Bu bir para ve arazi kavgası mıydı? Bir kan davası mıydı? Yoksa O onlardan bir mal mı talep ediyordu? Hayır, hiçbir şey! Bütün düşmanlık kin ve nefret sırf Allah'a çağırdığı içindi. Onlar hayret ediyorlardı; bu adam bizi neden tek Allah'a inanmaya, itaat etmeye davet ediyor? Bizi neden putperestlik, şirk ve fuhuştan alıkoymak istiyor? Kâhin, keşiş ve rahiplerin ekmeğine niçin mani oluyor? Kabile reislerinin sultanını neden kırmak istiyor? İnsanlar arasındaki farkı neden kaldırmak istiyor? Aşiret kavgaları ve ırkçı taassupların niçin cehalet olduğunu söylüyor? Eski çağlardan beri süregelen toplum düzenini neden bozmak istiyor? Halk demek isliyordu ki: "Senin talimatın aile ve toplum düzenimize ters geliyor, milli geleneklerimize uymuyor. Sen bu işten vazgeç, yoksa seni yaşatmayız."