Hayatımız o kadar yoğundur ki bazen öğrenmemiz gerekenlerden uzak kalırız, Halbuki üzerinizdeki stresden mutluluğa hastalıktan sıhhate kadar ne varsa öğrendikleriniz ve öğrenmediklerinizden kaynaklıdır,
Duruşunuz ve yaşama olanaklarınız ayrıca buna bağlı seçimleriniz bu öğrendiklerinizin sizde bıraktığı etkiye göre seçimler yaptırır, Bu seçimlerin size iyi gelip gelmediği bir tohumun ağaç evresindeki misali gibi sonraki yıllarda karşımıza çıkar.
İçinde bulunduğumuz dünya hakkında öğrendiklerimiz bize seçim hakkı verir peki ya bilmeyen birisine seçim hakkı verildiğinde ne olur?
İnsan öğrenmeye isteklidir, bir o kadarda tembeldir, armut ağzıma düş mantığıyla adım atan kişilere genelde armut ağza değil kafaya düşer.
Çok okuyan ve üzerinde çok düşünen insanların hayatlarında hiç sıkıntı hastalıklar olmaz mı? hep mutluluk mu var? Bu sorunun cevabını verecek olan maalesef okuyan ve okuduklarının üzerinde düşünen taraftır.
Geçmiş devirler belli, Şuan 2015 yılındayız, Anne ve babalar çocuklarını bizim çocuklarımız bizim yokluğumuzdaki gibi sıkıntı çekmesinler mantığı ile çocuk yetiştirmekte böyle her istediği yapılan, şımarık saygıdan yoksun ve bir okadar ürkütücü bir gelecek gelmekte, işin enteresanı kendisi iyi evlat yetiştiricisi gibi bir başka çocuğu kınayan, hor gören, küçümseyen anne babalar var. Okuyan ve geçmişinden ders alan bir toplum evlatlarını nasıl yetiştireceğini iyi bilir, Bilenle bilmeyen bir olmayacağını Hiçbirşey bilmeyen bilemez, Bizler hiçbirşey bilmeden herşeyi biliyoruz, Kendimizi öyle avutuyoruz.
Elbette imkanlarımız varken çocuğumuza elimizden gelen imkanı vereceğiz burda bir sıkıntı yok ama bunu yaparken çocuk yetiştirme konusunda bilinçlenmeli okumalı ve araştırmalar yapmalıyız. Çocuklar bizim ahiretdeki cennet ağaçlarımızın mahsulu, tohumu ayrıca Rabbimiz bizlere hediyesi ve sınama aracıdır.
Tv ve Bilgisayar başında geçen zamanlarınızı kısıtlayın kişisel gelişimize katkıda bulunun. O kadar çok tv ve bilgisayar tutkunu olduk ki sigara gibi bağımlılığın önüne geçti, sigara bağımlılığından kurtuluyoruz ama tv ve bilgisayar önünde saatlerce oturmaktan kendimizi alamıyoruz. Konuyu Tv izlemeyin bilgisayarda zaman harcamayın gibi anlamayın, İzleyin ama sınırı bilin, Tv karşısında veya Pc Karşında ömrünüzü heba etmeyin, Tv veya Pc karşısında kendinizi gözlemleyin. bakın nasıl izliyorusunuz, size katkısı ne , değermi değmez mi ?
Hayatınızı gürültünün içinden çekin alın, öğrenin, araştırın, etrafınızdaki kişileri eleyin, eleyemediklerinize ortak çözümler bulun. Zorluklardan, fakirlikten, sizi üzen veya yoran ne varsa üstüne gidin, yorulun ve ne istediğinizi bilin.
Etrafımızdaki insanlara baktığımızda işi gücü para pul kazanarak rahat hayat peşine veya rahat yaşayanları kendine rakip görerek hayatını sürdüren insanlara hergün önünden geçtiği mezarlıklarda yatanlarında bizim türümüzde olduğunu hatırlatmak isterim.
Ölecekler öleceğiz, ölüm tadımızı kaçırır, ölülerin arkasındanda feryansınlar gibi ağlamayın derim, sakince bilinçli şekilde duanızı edin.
TV seyreden, bilgisayar başında vakit öldüren insan pasiftir; resimler, yazılar süratle gözünün önünden geçer ve düşünmek için vakit bulamaz. Kitap öyle değildir; istediğiniz yerde okumayı bırakıp okuduklarınız üzerine düşünebilirsiniz.
Okumak, insan için en kolay ve en etkili öğrenme yoludur. Gelişmiş ülke toplumları, sahip oldukları bilgilerin % 60’ ını bu yolu kullanarak edinmişlerdir. Geri kalmış toplumların karşılaştıkları sorunların birçoğunun kaynağında ise eğitimsizlik yer almaktadır. Geri kalmış toplumlarda kişiler okuyarak geçirebilecekleri zamanı çoğunlukla yararsız işlerle harcamaktadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder