Yüce
Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt,
kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan
Kur'an) geldi. ”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte ise Efendimiz
(s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah, Kur’an ile bazı
toplulukları yüceltir, bazılarını da alçaltır.”[2]
Kardeşlerim!
Rabbimize sonsuz şükürler olsun
ki, bizlere bir kez daha rahmet deryasından yudumlama fırsatını lütfetti. Bizi
yine türlü hikmet ve nimetlerle dolu, bağışlanma ayı Ramazan’ın eşiğine
getirdi.
Önümüzdeki Çarşamba akşamı ilk
teravih namazını kılacak ilk sahurun huzurunu yaşayacağız. Perşembe günü ilk
orucumuzu tutacak ve ilk iftarımızı yapacağız.
Aziz Müminler!
Ramazan bize her yıl, derin ve
hikmet yüklü mesajlarıyla gelir. Bu kutlu ay, her yönüyle varoluşumuzun ve hayatımızın
gayesini, geleceğimize dair düşüncelerimizi, kısacası kulluğumuzu yeniden
hatırlatır bizlere. Ramazan, sabrı, kendimizi hesaba çekmeyi, arzu ve
isteklerimizi sınırlamayı öğretir. Zamanın kıymetini, sahip olduğumuz hayatın
bir başlangıç ve bitişinin olduğunu belirtir. Ramazan, paylaşma ve dayanışmanın
en güzel örneklerinin görüldüğü, kardeşlik, birlik ve beraberlik duygularının
en yoğun hissedildiği zaman dilimidir.
Kardeşlerim!
Ramazanın müminlere en büyük
hediyesi hayatı anlamlı kılan, güne ve yarına dair umutları diri tutmayı sağlayan
Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an, müminin varlığını ve yokluğunu, hüznünü ve mutluluğunu
ibadete dönüştüren kulluk kitabıdır. Kur’an, insanı küfür, şirk ve nifak gibi her
türlü esaretten özgürlüğe taşımıştır. İnsana Rabbini, kendisini ve çevresini
tanıtmıştır. Kur’an, insanı yüceltmek için gelmiştir. Allah nice millet ve
toplumları Kerim Kitap’la aziz kılmıştır. Nice millet ve toplumlar da yaşam
süreçlerinden Kelamullah’ı tecrit ettikleri için alçalmış ve zelil olmuşlardır.
Aziz Müminler!
Gönlündeki Kur’an aşkıyla milletimiz,
Kur’an’ı öğrenme, öğretme, okuma ve yaşamaya her daim büyük önem vermiştir.
Geçmişten günümüze insanımız, Kur’an’ın şifa veren mesajlarıyla kalpleri
buluşturmak için büyük bir çaba göstermiştir. “Sizin en hayırlınız Kur’an’ı
öğrenen ve öğreteninizdir.”[3]
nebevi çağrısıyla Yüce Kitabımızın ufuklar açan anlam dünyasını özellikle
çocuklar ve gençlere tanıtmak, her dem en başta gelen vazifelerden biri kabul
edilmiştir.
Bizler, “Allahım! Arkamızdan
hayır duada bulunacak nesiller yetiştirebilmeyi nasip eyle! Evlatlarımızın kalbinden
İslam’ın, Kur’an’ın sevgisini eksik etme!” diye dua ederiz. Çünkü ağzı hayır
dualı nesiller bizim günümüzdür, istikbalimizdir, dünyamızdır, ukbamızdır. Yavrularını
iman, ahlak, erdem, doğruluk, dürüstlük gibi meziyetlerle tezyin etmek, arkalarından
fatiha okuyacak nesiller yetiştirmek her mümin anne-babanın evladına karşı en
önemli sorumluluğudur.
Kardeşlerim!
Geleceği görmek için gözün nura
ihtiyacı vardır. Gözlerimizin nuru, kalplerimizin süruru olan çocuklarımıza en
güzel eğitimi ve terbiyeyi vermemiz, Allah’ı, Kur’an’ı, peygamberi, ahireti
doğru bir şekilde anlatmamız gerekir. Onların güzel yüreklerinde zaten var olan
sevgi, saygı, adalet, merhamet, paylaşma gibi insani erdemleri daha da
perçinlememiz gerekir. Unutmayalım ki, iyi yetişmiş bireyler, sadece bir toplum
için değil, insanlık için en önemli zenginliktir. Çocuklarımızı iyi birer insan
olarak yetiştirmezsek toplum olarak geleceğimizi göremeyiz.
Kardeşlerim!
Evlatlarımızın, Kerim Kitabımız Kur’an
ile, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in örnek hayatı ile, cami, mihrap ve minber
ile, ibadetlerle tanışıp buluşacakları çok güzel bir fırsat mevsimi başlıyor…
Yaz Kur’an kurslarımız, “Kur’an Ayında
Kur’an’la Buluşalım” çağrısıyla 22 Haziran’da başlayacak. Camilerimiz göz
aydınlığı çocuklarımızla şenlenecek. Bu yıl da milyonları aşan evladımız,
Allah’ın evleri camilerimizde Kerim Kitabımızı tanıyacak ve öğrenecek. Camilerimiz,
yavrularımızın varlığıyla daha da bir anlam kazanacak.
Kardeşlerim!
Gelin, anne-babalar olarak yavrularımızı
Kur’an ziyafetiyle buluşturalım. Zihin ve gönül dünyalarında Kur’an’a dair güzel
hatıralar, hoş esintiler bırakalım. Onları her iki dünyada hayır ve
güzelliklere götürecek kapıların ardına kadar açılmasına vesile olalım.
Hutbemi Rabbimizin Kur’an-ı
Kerim’de bizlere öğrettiği bir dua ile bitirmek istiyorum:
“Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz
aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle!”[4]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder