Gerçek şudur ki, sadece Hz. Muhammed (a.s.) ile ilgili Hz. Îsa'nın müjdeleri ve haberleri değil, aynı zamanda bizzat Hz. Îsa'nın hayatı ve eserleri hakkında da bilgi edinmenin muteber ve güvenilir kaynakları, Katolik Kilisesinin meşru ve
geçerli saydığı sadece dört İncil değildir. Bu hususta belki de nispeten daha muteber kaynak, kilisenin "muhtevası şüpheli" olduğu gerekçesiyle nazarı dikkate almadığı Barnabas İncili'dir. Çok ilginçtir, Hıristiyanlar bu kutsal kitabı
saklamaya azami gayret göstermişlerdir. Bu kitap asırlarca herkesin gözünden uzak kaldı. On altıncı asırda Latince tercümesinin nadir bir nüshası Papa Sixtus'un kütüphanesinde bulunuyordu ve kimsenin buna el sürmesine
izin verilmiyordu. Ancak on sekizinci yüzyılın başında bu nüsha John Toland adında bir kişinin eline geçti. Bundan sonra çeşitli ellerden geçerek 1738 yılında Viyana İmparatorluk Kütüphanesine ulaştı. 1907'de bu İncil'in İngilizce çevirisi Oxford-Clarenden Matbaası tarafından neşredildi. Ne var ki, bu eser piyasaya çıkar çıkmaz, Hıristiyan dünyasında bir telaş başladı ve pek çok din adamıyla kilise çevreleri, bu kitabın fazla yayılmasının, Hıristiyan dininin yok olmasına
neden olabileceği kuşkusuna kapıldılar. Neticede, basılan nüsha esrarengiz, ama plânlı bir şekilde ortadan kaldırıldı. Bir daha da İngilizce tercümesinin yayınlanması mümkün olmadı.
Aynı şekilde Latince tercümesinden İspanyolcaya çevrilen nüshanın on sekizinci yüzyılda piyasada ve kütüphanelerde bulunduğu belirtiliyor. Bu bilgiyi George Sell, Kur'an-ı Kerim'in İngilizce meâlinde bize nakletmiştir. Ama İspanyolca çevirisinin de ortadan kaldırıldığı görülmüştür. Bugün maalesef bunun hiçbir nüshası hiçbir yerde bulunmuyor.
Ben, Oxford'da yayınlanan İngilizce tercümesinin fotokopisini okuma fırsatını buldum. Barnabas İncili'nin tümünü dikkatle okudum. Bence, bu İncil Hıristiyanlar için büyük bir nimettir ve sadece taassup ve inatçılıkları yüzünden böyle kıymetli bir eserden mahrum kalmışlardır.
Hıristiyan literatüründe Barnabas İncili'nin adı nerede geçmişse, oraya bir muhalefet şerhi konmuş, bunun sahte ve uydurma bir İncil olduğu, dolayısıyla reddedilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Gözü dönmüş, ilim ve irfandan nasip
alamamış bazı Hıristiyan din adamları bunun bir müslümanın hayal gücünün eseri olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmişlerdir. Bu, aslında büyük bir yalandır ve bunun sebebi sırf İncil'in metninde pek çok yerlerde Hz. Peygamber (a.s.)'in dünyaya geleceği konusu da açık seçik kayıtların bulunmasıdır. Bir defa, bu İncil'i okuyan herkes, bunun bir müslüman tarafından kaleme alınmadığına katiyetle inanmış olur. İkincisi, böyle bir kitap bir müslüman tarafından yazılmış olsaydı bu, müslümanlar tarafından iyice tanınır ve
müslüman ilim adamlarının eserlerinde bundan sık sık ve geniş şekilde bahsedilirdi. Fakat, George Sell'in Kur'an-ı Kerim'in İngilizce mealinden önce müslümanlar Barnabas İncili'nin adını bile duymamışlardı. Taberi, Yakûbi, Mes'udi, Birûnî, İbn Hazm, İbn Teymiye vs. gibi Hıristiyan kaynaklarına iyice vakıf olan fakih, yazar ve tarihçiler Hıristiyanlık ve Hıristiyanlığın kutsal kitaplarından bahsederken Barnabas İncili'ne en ufak bir işarette bile bulunmamışlardır. İslâm dünyasında sayısız kütüphanelerde bulunan kitapların en geniş ve güvenilir bibliyografyaları İbn Nedim ile Hacı Halife (Bk. "El Fihrist" ve "Keş-üz Zünûn") tarafından hazırlanmıştır. Ama bunlarda da Barnabas İncili'ne rastlamak mümkün değildir. Hıristiyanların ileri sürdüğü
iddianın asılsız, oluşunun üçüncü ve en büyük delili, Hz. Muhammed Mustafa (a.s.)'nın dünyaya gelişinden 75 yıl önce bile, Papa Gelasius I döneminde "yanlış ve dini düşüncelere aykırı kitaplar" adı altında hazırlanan listede Barnabas İncili (Evangelium Barnabe)nin adının geçmiş olmasıdır. Söyler-
misiniz, o çağda bu sözde sahte İncili yazacak bir müslüman var mıydı?
alamamış bazı Hıristiyan din adamları bunun bir müslümanın hayal gücünün eseri olduğunu iddia edecek kadar ileri gitmişlerdir. Bu, aslında büyük bir yalandır ve bunun sebebi sırf İncil'in metninde pek çok yerlerde Hz. Peygamber (a.s.)'in dünyaya geleceği konusu da açık seçik kayıtların bulunmasıdır. Bir defa, bu İncil'i okuyan herkes, bunun bir müslüman tarafından kaleme alınmadığına katiyetle inanmış olur. İkincisi, böyle bir kitap bir müslüman tarafından yazılmış olsaydı bu, müslümanlar tarafından iyice tanınır ve
müslüman ilim adamlarının eserlerinde bundan sık sık ve geniş şekilde bahsedilirdi. Fakat, George Sell'in Kur'an-ı Kerim'in İngilizce mealinden önce müslümanlar Barnabas İncili'nin adını bile duymamışlardı. Taberi, Yakûbi, Mes'udi, Birûnî, İbn Hazm, İbn Teymiye vs. gibi Hıristiyan kaynaklarına iyice vakıf olan fakih, yazar ve tarihçiler Hıristiyanlık ve Hıristiyanlığın kutsal kitaplarından bahsederken Barnabas İncili'ne en ufak bir işarette bile bulunmamışlardır. İslâm dünyasında sayısız kütüphanelerde bulunan kitapların en geniş ve güvenilir bibliyografyaları İbn Nedim ile Hacı Halife (Bk. "El Fihrist" ve "Keş-üz Zünûn") tarafından hazırlanmıştır. Ama bunlarda da Barnabas İncili'ne rastlamak mümkün değildir. Hıristiyanların ileri sürdüğü
iddianın asılsız, oluşunun üçüncü ve en büyük delili, Hz. Muhammed Mustafa (a.s.)'nın dünyaya gelişinden 75 yıl önce bile, Papa Gelasius I döneminde "yanlış ve dini düşüncelere aykırı kitaplar" adı altında hazırlanan listede Barnabas İncili (Evangelium Barnabe)nin adının geçmiş olmasıdır. Söyler-
misiniz, o çağda bu sözde sahte İncili yazacak bir müslüman var mıydı?
Gelecek Konu: Barnabas İncili Hakkında Bazı Temel Bilgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder