"(Ey Nebi), Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyana olarak gönderdik, ama insanların çoğunluğu bunu bilmez." (Sebe; 28)
Bu ayette, Hz. Peygamber (a.s.)'in sadece bir şehir, ülke veya belli bir zaman için değil, bütün İnsanlar ve her zaman için nebi olarak gönderildiği, ancak, yaşadığı çağın insanları ve vatandaşlarının onun değerini bilemedikleri belirtiliyor. Hz. Peygamber'in sadece kendi memleketi veya zamanı için değil,
kıyamete kadar bütün insanlığa peygamber olarak gönderildiği Kur'an-ı Azimüşşan'da muhtelif yerlerde ve vesilelerle anlatılmıştır.
Meselâ: "...Ve bu Kur'an bana vahiy edilmiştir ki bunun vasıtasıyla sizi ve bunun ulaşabileceği herkesi uyarayım". (En'am; 19)
"De ki, ey İnsanlar ben göklerin ve yerlerin sahibi Allah'ın elçisiyim". (A'râf; 158) "Ve ey Nebi, Biz seni ancak dünyalara rahmet olarak gönderdik". (Enbiya; 10)
"Alemlere uyancı ve korkutucu olsun diye Furkan'ı indiren (Allah) ne yücedir". (Furkan; 1)
Benzeri açıklamalar, Hz. Muhammed'in çeşitli hadis-i şeriflerinde de yapılmıştır.
Meselâ: "Beyaz olsun, siyah olsun, herkese gönderildim". (Müsned-i Ahmed: Ebu Musa Eş'ari'den rivayet).
"Ben genel olarak bütün insanlara gönderildim. Halbuki, benden önceki bütün nebiler sadece kendi milletlerine gönderilirdi". (Müsned-i Ahmed: Abdullah bin Amr'dan rivayet).
"Eskiden her nebi bilhassa kendi ümmetine gönderilirdi. Ben ise bütün insanlara gönderildim". (Sahih-i Buhâri, Müslim, Câbir bin Abdullah'tan rivayet).
"Bi'setim (peygamberliğim) ve kıyamet böyledir diye buyuran Hz. Muhammed (a.s.) bunu açıklamak için iki parmağını kaldırıp bize gösterdi." (Sahih-i Buhâri ve Müslim).
Demek ki, Hazreti Peygamber konuyu açıklamak için iki parmağın arasında başka bir parmak bulunmadığını belirtti. Yani, kendisi ve kıyamet arasında başka bir nübüvvet olmayacaktır. Kendisinden sonra ancak kıyamet var ve dolayısıyla kendisi kıyamete kadar nebi sayılacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder