Tabiki
akla ilk gelen şey çok para,
Sizce
hakikaten Rab'binden bilen insan para mı ister?
Veya Sağlık? veyada güzel bir iş, eş, koca, istenilecek o kadar çok şey var ki, değil mi ?
Veya Sağlık? veyada güzel bir iş, eş, koca, istenilecek o kadar çok şey var ki, değil mi ?
Rab'bini bilen var olanla yetinmeyi bilmez mi size!?. Ondan ne cennetini ister nede cehennemini
isteği sadece onun rızasıdır.
Rızasında ki
kasıt nedir peki?
Varsayalım ki sağlığınız yerinde değil! Veya çok fakirsiniz veyada bir türlü istekleriniz yerine gelmiyor.
Varsayalım ki sağlığınız yerinde değil! Veya çok fakirsiniz veyada bir türlü istekleriniz yerine gelmiyor.
Yüzbinden
fazla gönderdiği peygamberlerin öğrettiklerini uygulamak özellikle peygamberimizi öğrenmek bize öyle kapılar açar ki bizler hastalığımızı sağlıklı insanla değiştirmek istemeyiz.
Kimine göre dünyanın bir kaç köşesi cennetken size heryer şükürlerle dolu cennet bahçesi olur.
Bu meşakkatli yolun anahtarı aşağıdaki peygamberimizin öğrettiklerinde gizli.
Kimine göre dünyanın bir kaç köşesi cennetken size heryer şükürlerle dolu cennet bahçesi olur.
Bu meşakkatli yolun anahtarı aşağıdaki peygamberimizin öğrettiklerinde gizli.
Herşeyden
önce Rab'bın bir olduğunu dil ve kalbimizle tasdik etmek. İnanmaktır.
Meleklerine
inanmak.
Peygamberine
inanmak.
Ahiret ve
kadere inanmaktır.
Bunlara
inanmak kolay sanmayın belki hakikaten çok içten bir inanç var ama kendimizde
eksiklerimiz var. İmanı elde tutmak kızgın demiri tutmaktan daha zordur.
Yunus
Emre'nin türk liramızda bulunan anlamlı bir sözle devam etmek istiyorum.
''Sevelim
sevilelim''
Dünya
düzenin nasıl işlediğini çoktan fark etmişsinizdir.
Adım
atmadan yollar aşılmıyor.
Adım
atamadığınızda paslanmaya yüz tutuyoruz. Taki çürüyüp yok olana kadar.
Peki
adımlarda neler oluyor?
Her adım
size yenilikçi hareketleri öğretiyor. Yanlış adımlar buna dahil.
Yani
Yunus Emre'nin Derya katmerine bulanıyor, aşk için çırpıyor, sevmeden sevginin ne
olduğunu öğrenemiyoruz.
Seven
demez mi gönüller bir olsun samanlık seyran olur.
Rab'ba
giden yol katmerlidir, Onu sevecek o kadar çok neden var ki aşkın varlık
anlamını bizlere öğretiyor.
Yürekli
yaratılışımız ve cesaretli olmamız bize bir gün uğrayacak Azrail'den bile
korkutmuyor, çünkü bizi korkutan günahlarımız bizlere doğru dürüst düşünme şansı vermiyor.
İnsanı insan yapan hataları ve
günahlarıdır. Eğer gerçekten yukarıdaki imanın şartlarını benimsemiş isek
hiçbir sorun olduğunu düşünmüyorum çünkü Allah herşeye kadirdir.Bir şeyi düşünmek ile yapmak arasındaki uçurumun farkında olalım,
İstemekten çekinmeyelim, biz Allah'a yaklaştıkça perdelerimizin nasıl birer birer açılıp gerçeğin bizi mutlu ettiğini, Gerçek aşk ve sevginin ne olduğunu daha iyi anlayacağız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder