Bu Blogda Ara

17 Mart 2015 Salı

Tabiatı ve Çevreyi Koruma İslâmi Bir Görevdir. 1.Bölüm

Bismillahirrahmanirrahim

Yüce Allah her şeyi yerli yerince yaratmıştır. Kâinatta fevkalade bir düzen, ahenk ve denge vardır. İnsana düşen kâinattaki bu eşsiz düzeni, ahengi ve dengeyi korumak, bunları bozacak ve tahrip edecek tutum ve davranışlardan sakınmaktır.

Kainattaki bu eşsiz düzeni Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle belirtir:

اِنَّا كُلَّ شَىْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ

“Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye, bir düzen ve plana göre yarattık.”(1).

وَاْلاَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَاَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِىَ وَاَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ شَىْءٍ مَوْزُونٍ- وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ عِنْدَنَا خَزَائِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ اِلاَّ بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ- وَاَرْسَلْنَا الرِّيَاحَ لَوَاقِحَ فَاَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَسْقَيْنَاكُمُوهُ وَمَا اَنْتُمْ لَهُ بِخَازِنِينَ

“Yeryüzünü düzgün bir şekilde yarattık. Oraya sağlam dağlar yerleştirdik.

Orada herşeyi belli bir ölçüde bitirdik. Orada sizin için ve rızıklarını sizin vermedikleriniz için geçim yolları yarattık. Her şeyin hazinesi bizim katımızdadır. Biz onlardan ancak belli ölçülerde veririz.”(2

وَالسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْمِيزَانَ- اَلاَّ تَطْغَوْا فِى الْمِيزَانِ- وَاَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلاَ تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ

“Allah göğü yükseltti ve ölçüyü ortaya koydu. Ölçüde aşırı gidip dengeyi bozmayın. Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.”(3).

Çevreyi kirletip evrenin düzenini ve dengesini bozan insanoğludur. İnsan yaratıkların en şereflisidir, eskilerin ifadesiyle eşref-i mahlûkâttır. Gökler, yer ve bunlar arasında bulunan her şey insan için yaratılmıştır. Bu husus Kur’an-ı Kerim’de çeşitli âyet-i kerimelerde şöyle belirtilir:

اَلَمْ تَرَوْا اَنَّ اللهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى السَّمَوَاتِ وَمَا فِى اْلاَرْضِ وَاَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِى اللهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلاَ هُدًى وَلاَ كِتَابٍ مُنِيرٍ

“Görmüyor musunuz ki Allah göklerde ve yerde bulunan şeyleri size boyun eğdirdi. Üzerinizdeki nimetlerini açık ve gizli olarak tamamlayıp bol bol verdi.”(4).

اَللهُ الَّذِى سَخَّرَ لَكُمُ الْبَحْرَ لِتَجْرِىَ الْفُلْكُ فِيهِ بِاَمْرِهِ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ- وَسَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى السَّمَوَاتِ وَمَا فِى اْلاَرْضِ جَمِيعًا مِنْهُ اِنَّ فِى ذَلِكَ لاَيَاتٍ لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

“Gemiler, emriyle içinde akıp gitsin, siz de lütfundan nasibinizi arayasınız ve şükredesiniz diye denizleri sizin hizmetinize veren Allah’tır. O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi tarafından sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz ki bunda düşünen bir kavim için nice ibretler vardır.”(5).

اَللهُ الَّذِى خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَاْلاَرْضَ وَاَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ وَسَخَّرَ لَكُمُ الْفُلْكَ لِتَجْرِىَ فِى الْبَحْرِ بِاَمْرِهِ وَسَخَّرَ لَكُمُ اْلاَنْهَارَ- وَسَخَّرَ لَكُمُ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ دَائِبَيْنِ وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ

“Gökleri ve yeri yaratan, gökten su indirip onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkaran, buyruğu ile denizde akıp gitmesi için gemileri emrinize veren, ırmakları hizmetinize hazırlayan Allah’tır. Size devamlı faydası olan güneşi ve ayı hizmetinize veren, gece ile gündüzü de size hizmet ettiren yine Allah’tır.”(6).

هُوَ الَّذِى اَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً لَكُمْ مِنْهُ شَرَابٌ وَمِنْهُ شَجَرٌ فِيهِ تُسِيمُونَ- يُنْبِتُ لَكُمْ بِهِ الزَّرْعَ وَالزَّيْتُونَ وَالنَّخِيلَ وَاْلاَعْنَابَ وَمِنْ كُلِّ الثَّمَرَاتِ اِنَّ فِى ذَلِكَ لاَيَةً لِقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

“Sizin için gökten su indiren Allah’tır. O sudan içersiniz, hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla biter. Allah onunla sizin için ekin, zeytin, hurma, üzümler ve her çeşit meyvelerden bitirir. Şüphesiz ki bunda düşünen bir kavim için büyük bir ibret vardır.”(7).

Görüldüğü gibi gökler, yeryüzü, denizler, güneş, ay, gece, gündüz, yeryüzünde biten ekinler, zeytin, hurma, üzümler ve her çeşit meyve ve bitkiler insanlar için yaratılmıştır.

İnsanoğlu, emrine sunulan bu nimetlerden ancak çevreyi koruyarak istifade edebilir, çevreyi kirleterek, tahrip ederek istifade edemez.





1- Kamer Sûresi: 54/49.
2- Hicr Sûresi: 15/19-21.
3- Rahmân Sûresi: 55/7-9.
4- Lokman Sûresi: 31/20.
5- Câsiye Sûresi: 45/12-13.
6- İbrâhim Sûresi: 14/32-33.
7- Nahl Sûresi: 16/10-11



1.Bölümün Sonu

Kaynak: http://www.islamdahayat.com/

Hiç yorum yok: